11. Sınıf CoğrafyaAYT Coğrafya

Türkiye’nin Nüfus Politikaları

Türkiye Cumhuriyeti’nin farklı nüfus politikaları benimsemesinin temel nedeni tarihi boyunca ülkemizin sosyoekonomik koşulları sürekli değişmiş olmasıdır.

Ülkemizde uygulanan nüfus politikalarını üç döneme ayırabiliriz:

  1. 1927 ile 1963,
  2. 1963 ile 2014,
  3. 2014 ve sonrası dönemlerdir.

1. 1923 ile 1963 Dönemi’nde Uygulanan Nüfus Politikaları:

Cumhuriyetin ilk yıllarında ülkemizin kalkınması ve savunulması için
nüfus artış hızımızın artırılması gerekmekteydi. Bu nedenle 1923 ile 1963 yılları arasında Türkiye’de nüfus artış hızını artırmaya yönelik politikalar benimsenmiştir. Bu durumun dayanaklarını şöyle sıralayabiliriz:

  • Önce Birinci Dünya Savaşı, ardından Kurtuluş Savaşı’ndan yeni çıktığı için erkek nüfusumuz azalmıştı.
  • Bu nedenle doğum oranı düşük, çeşitli salgın hastalıklardan dolayı ölüm oranı yüksekti.
  • Bu dönemde savunmada en önemli askerî güçlerden biri, insan sayısıydı.
  • Ülkemizdeki temel ekonomik etkinlik ise tarım ve hayvancılıktı ve doğal kaynakların önemli bir kısmı işlenmeyi beklemekteydi.
  • Hem tarım alanlarını hem de diğer doğal kaynakları işlemek için insan gücüne olan ihtiyaç fazlaydı.

Bu amaçla gerçekleştirilen başlıca uygulamalar şunlardır:

  • 1929’da çıkarılan bir yasayla çok çocuklu aileler, yol vergisinden muaf tutulmuştur.1930’da doğumevleri kurulmuştur. Böylece anne ve çocuk sağlığına önem verilmiştir.
  • 1930 yılında çıkarılan bir yasayla altı ve fazla çocuğu olan kadınların para ya da madalya ile ödüllendirilmesi kabul edilmiştir.
  • 1930 yılında gebeliği önleyici yöntemlerin ithali, üretilmesi, kullanılması ve kullanılmasının teşvik edilmesi yasaklanmıştır.
  • Göçleri teşvik etmek için göçmenlere 1934’te gümrük muafiyeti getirilmiştir.
  • Ülkemize gelen göçmenler, toprakların işlenmesi için ülkemize dengeli bir şekilde yerleştirilmeye çalışılmıştır.
  • Evli ve çocuklu memurların maaşlarına çocuk katkısı yapılmıştır.
  • Çok çocuklu ailelere hazineye ait topraklardan dağıtılması kararlaştırılmıştır.
  • Doğurganlık sürecini uzatmak için evlenme yaşı düşük tutulmuştur.
  • 1938’de çıkarılan bir yasayla erkeklerde evlenme yaşı 17, kadınlarda 15’e indirilmiştir.
  • Kimsesiz çocukları korumak için çocuk esirgeme kurumlarının sayısı artırılmıştır.
  • Bilinçli düşük yapan ya da yaptıranlara ceza verilmesi kararlaştırılmıştır.

Benimsenen bu politikalar sonucunda İkinci Dünya Savaşı dönemi hariç, nüfus artış hızı sürekli artmış, 1960 yılında binde 28’i geçmiştir.

2. 1963 ile 2014 Dönemi’nde Uygulanan Nüfus Politikaları:

1965 yılında Sağlık Bakanlığı bünyesinde Nüfus Planlaması Genel
Müdürlüğü kurulmuş, bu kuruluş tarafından nüfus artış hızı kontrol
edilmeye çalışılmıştır.

Nüfus planlaması kavramı yerine aile planlaması kavramı benimsenmiştir. Nüfus hızını azaltmaya yönelik politikalar ve toplumsal gelişme sonucu nüfus artış hızı bazı dönemlerde artsa da genel olarak azalmıştır.

Bu dönemde nüfus artış hızının düşürülmesi için gerçekleştirilen
uygulamaların başlıcaları şunlardır:

  • Evlenme yaşı kadınlarda 17, erkeklerde 18’e yükseltilmiştir.
  • 1983’te çıkarılan bir yasa ile 10 haftaya kadar kürtaj yapılmasına izin verilmiştir.
  • 1960 yılında gebeliği önleyici yöntemlerin ithali, üretilmesi, kullanılması ve kullanılmasının teşvik edilmesi serbest bırakılmış, 1963’te doğum kontrolü teşvik edilmiştir.

Beşinci Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda nüfus artış hızının düşürülmesinin yanı sıra nüfusun niteliğinin iyileştirilmesi de benimsenmiştir. Bu konuda şu belirlemeye yer verilmiştir:
“Kalkınmanın en önemli unsuru beşerî kaynağımızdır. Nüfusun niteliklerinin ve özelliklerinin geliştirilmesi temel ilkedir. Nüfusun sağlık, eğitim, barınma ve beslenme imkânları artırılacak; sosyal güvenlik ve sosyal yardım hizmetlerinin yaygınlaştırılması ve özellikle göç veren, doğurganlığın yüksek olduğu illerde yaşayan nüfusun bu hizmetlerden faydalanması sağlanacaktır.”

3. 2014 ve Sonrası Nüfus Politikaları

Onuncu Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda da belirtildiği gibi 2014’ten sonra nüfus artış hızının artırılmasına yönelik politikalar benimsenmiştir. Bu planda nüfus artış hızının artırılmasıyla ilgili gerekçeler şu
şekilde belirlenmiştir:

  • Bebek ölüm hızının gerilemesi ve doğuşta beklenen hayat süresinin uzaması sonucunda yaşlı nüfusun toplam nüfus içerisindeki payı artmaktadır.
  • Yaşlı nüfusun artmasıyla çalışma çağı nüfusunun (15-64 yaş) bakmakla yükümlü olduğu nüfus gelecekte artacak ve üretken nüfusun payı azalacaktır.
  • Tedbir alınmaması durumunda 2038 yılından itibaren çalışma çağı nüfusunun, 2050 yılından sonra ise toplam nüfusun azalmaya başlayacağı tahmin edilmektedir.

Bu çerçevede nüfus politikalarıyla doğurganlık hızının artırılması ve yaşlanan nüfusa yönelik etkin ve uygun zamanlı politikaların geliştirilmesi ihtiyacı bulunmaktadır.

İlgili İçerikler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir