Türkiye’de Erozyon

Erozyon, yer kabuğunun, toprak ve kayaçların, başta akarsular olmak üzere çeşitli dış etkenlerle aşındırılıp yerinden koparılarak süpürülmesi veya bir yerden başka bir yere taşınması olayıdır. Bu şekilde verimli katman olan A horizonunun taşınması ile toprak, verimliliğini kaybeder ve tarımsal amaç için kullanılamaz hâle gelir.

Erozyon yavaşça olur ve önlenebilir.

Erozyon, kurak ve yarı kurak bölgelerdeki bitki örtüsünden yoksun alanlarda etkilidir. Bu şekilde oluşan doğal erozyonun yanı sıra, yanlış arazi kullanımı ve doğal bitki örtüsünün tahribi sonucu insanlar tarafından da erozyon meydana gelmektedir.

Ülkemizde erozyon riskinin en fazla olduğu yerler; İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu Bölgesi’dir.

Erozyonun Zararları:

1. Tarım toprakları yok olur.
2. Toprak çoraklaşır, çölleşme başlar.
3. Yüzeyde arızalı kayalık bir yapı oluşur.
4. Baraj ve göller toprakla dolar.
5. Kırdan kente göç artar.
6. Doğal denge bozulur.

NOT: Delta ovalarının akarsu erozyonu ile genişlemesi olumsuz bir sonuç değildir.

Erozyon Nasıl Önlenir?

1. Öncelikle, çıplak arazilerin ağaçlandırılmalıdır. Bilhassa tarla açma gibi bahaneler ile ormanlar katledilmemelidir.
2. Nadas alanları dengede tutulmalı, ekim işleri düzene sokulmalıdır. Nöbetleşe ekim yapılabilir.
3. Mera otlatılması belli bir düzen içinde gerçekleştirilmeli, asla aşırıya kaçılmamalıdır.
4. Şiddetli rüzgar olan bölgelerde, rüzgarın hızını kesecek önlemler (ağaçlardan perdeler oluşturulmalı) alınmalıdır.
5. Su erozyonuna temel olan akarsular, ıslah edilmelidir.
6. Anız yakılması (tarlayı ateşe verme) engellenmeli ve yasaklanmalıdır.
7. Eğimli olan araziler fazla işlenmemeli, taraçalanmalıdır. Araziler, eğime dik bir şekilde sürülmelidir.