10. Sınıf CoğrafyaTYT Coğrafya

Göller

Karalar üzerinde çeşitli etkenlerle oluşmuş çukur yerlerin sularla dolmasıyla oluşan denizle doğrudan bağlantısı olmayan durgun su kütlelerine göl denir. Gölleri inceleyen bilim dalına Limnoloji denir. Göller büyüklükleri, derinlikleri, sularının özelliği ve çanaklarının oluşum şekli bakımından farklı özelliklere sahiptir.

Yeryüzündeki göllerin en büyüğü Hazar Gölü’dür. Türkiye yüz ölçümünün yaklaşık yarısı kadar alan kaplayan bu gölün yüzeyi deniz seviyesinin altındadır ve suyunun tuzluluk oranı fazladır.

Göller, derinlikleri yönünden de farklılıklar gösterir. Derinliği 1740 metre olan göller (Baykal Gölü) bulunduğu gibi derinliği cm’lerle ifade edilen göller de bulunmaktadır.

Bazı göller ise kurak dönemlerde tamamen kurumaktadır. (Tuz gölü gibi)

Göllerdeki farklılıklardan biri de sıcaklıklarıdır. Göllerin sıcaklığını etkileyen etmenlerin başlıcaları; enlem, yükseklik ve beslendikleri kaynaklardır. Kutuplara gidildikçe ve yükseklere çıkıldıkça göl sularının
sıcaklık değeri azalmaktadır.
Buna karşın yüksek enlemlerde ve yüksekliği fazla olan alanlarda bulunduğu hâlde sıcak su kaynaklarıyla beslendiğinden sıcaklığı yüksek olan göller de bulunmaktadır. (İzlanda’daki volkanik göller)

Göllerin tuzluluk değerleri arasında da önemli farklılıklar vardır. Buharlaşmanın çok olması yağışın az olması ve göl çanağının kolay çözünen kayaçlardan meydana gelmesi göldeki tuzluluk oranını artırmaktadır. Bu nedenle bazı göllerin tuzluluk oranı çok fazladır. Örneğin
kapalı bir havzada yer alan Lut Gölü’nün tuz oranı yüksektir.

Buna karşın buharlaşmanın az, yağışın fazla olması, gölden çıkan bir akarsuyun (gideğen) bulunması göldeki tuzluluk oranının az olmasına neden olmaktadır. Dışarıya akışı olan Superior (Superiyor) gibi Kuzey Amerika’daki göllerin ve İskandinav yarımadasındaki buzul göllerinin tuz oranı azdır.

Göller oluşumlarına göre doğal ve yapay olmak üzere ikiye ayrılır:

1. Doğal Göller:

a. Tektonik göller:

Tektonik hareketlerle oluşan çukurların sularla dolması sonucu meydana gelmiştir. Dünyanın en büyük gölleri genelde tektonik kökenlidir. Afrika Kıtası’ndaki Tanganika, Malawi (Nyassa), Çad ve Victoria ile Asya Kıtası’nda yer alan Hazar, Baykal, Aral ve Lut gölleri tektonik göllere örnek verilebilir.

b. Karstik göller:

Kalker, kaya tuzu ve jips gibi suda kolay çözünebilen kayaçların bulunduğu sahalarda ayrışma ve çökmeye bağlı olarak oluşan çukurların sularla dolması sonucu meydana gelir. Prespa ve İşkodra gölleri karstik kökenli göllere örnek verilebilir.

c. Volkanik göller:

Volkanik faaliyetlere bağlı olarak oluşan krater, kaldera ve maar gibi çukurların sularla dolması sonucu meydana gelir. Türkiye, Endonezya, ABD, İzlanda, İtalya ve Japonya gibi ülkelerde volkanik göllerin tipik örneklerine rastlanır. Volkanik dağların ağızlarında yer alan çukurların sularla dolması sonucu da krater gölleri oluşmuştur. Bu göllere ABD’de yer alan Crater (Krater) Gölü tipik bir örnektir.

Kaldera gölü, bazı volkanlara ait kraterlerin patlama ve çökmelerle genişlemesi sonucu oluşan çanaklarda suların birikmesiyle meydana gelir. Toba (Endonezya) ve Nemrut (Türkiye) düyadaki en büyük kaldera gölleri arasında yer alır. Volkanik patlamalarla oluşan çanakların sularla dolması sonucu da maar gölleri oluşur. Maar göllerine Tikitapu (Yeni Zelanda) ve Viti (İzlanda) gölleri örnek verilebilir.

ç. Buzul gölleri:

Buzul aşındırmasıyla meydana gelen çanakların (sirk) sularla dolması sonucu oluşur. Bu göller daha çok kutuplara yakın alanlarda ve dağların
yüksek kesimlerinde bulunur. Kanada, Norveç, İsveç, Finlandiya, İtalya ve İsviçre buzul göllerinin fazla olduğu ülkelerdir.

d. Doğal set gölleri:

Çevresine göre alçakta olan vadi, tektonik çukur veya koy gibi yerlerin önlerinin doğal setlerle kapanması sonucu doğal set gölleri oluşur.

  • Volkanik set gölleri; volkanizma sonucu yeryüzüne püsküren lavlar ile katı malzemelerin bir akarsu vadisi, çanak veya havzanın önünü kapamasıyla oluşur.
  • Moren set gölleri, buzullar tarafından taşınan morenlerin meydana getirdiği setlerin gerisinde suların toplanması ile oluşur. Günümüzde buzulların olmadığı ama geçmiş dönemlerde buzullar altında kalmış bölgelerde moren set göllerine rastlanmaktadır.
  • Alüvyal set gölleri; akarsuların taşıdığı alüvyonlarla akarsu yatağı, koy veya körfezin önünün kapanması sonucu oluşur. Bu göllerin oluşumu üç şekilde gerçekleşmektedir. Birincisi, akarsuların yan kollarının taşıdığı alüvyonların ana akarsuyun önünü kapamasıyla oluşur. İkincisi, bir koy veya körfezin ağız kısmının akarsu alüvyonlarıyla tıkanması sonucu oluşur. Ülkemizde yer alan Çamiçi Gölü bu ikinci oluşuma örnek verilebilir. Üçüncüsü de taban seviyesi ve delta ovalarından kopmuş mendereslere ait iki ucun alüvyonlarla kapanması sonucu oluşur.
  • Heyelan set gölleri, heyelan sonucu dağların yamacından kopup gelen kütlelerin özellikle derin vadilerin önünü kapaması sonucu oluşur.
  • Kıyı set gölleri; dalga ve akıntıların sığ kıyılara getirdiği malzemelerin koy veya körfezlerin önünü kapaması sonucu oluşur. Bu göllere lagün veya deniz kulağı gölleri de denir.

e. Karma yapılı göller:

Karma yapılı göller, birden fazla faktörün etkisiyle oluşmuştur. Örneğin Arnavutluk-Makedonya sınırında bulunan Ohri Gölü, hem tektonik hem de
karstik kökenli bir göldür.

2.Yapay Göller:

Yapay göller, insanlar tarafından akarsu yatakları üzerine yapılan setlerin gerisinde suların birikmesi sonucu oluşur. Baraj ve gölet gibi isimler verilen bu göllerden içme ve kullanma suyu temini, elektrik üretimi, tarımda sulama, su ürünleri üretimi gibi ihtiyaçların karşılanması bakımından yararlanılır.

İlgili İçerikler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir