Doğa ve İnsan Etkileşimi
Doğal olaylar ve doğal unsurlar insanların ekonomik, sosyal ve diğer beşeri faaliyetlerini büyük oranda etkiler. İşte bu yüzden doğal olaylar ile insan faaliyetleri sürekli bir etkileşim içerisindedir.
Coğrafya bilimi, ilk insandan günümüze kadar olan süreçte, doğa ile insan arasındaki etkileşimi inleyen bir bilim dalı olmuştur. İlk çağlarda, doğal koşullar insan yaşamı üzerinde baskın ve etkili bir rol oynarken, Sanayi inkîlâbından sonra teknolojinin de gelişmesiyle adeta doğa insanın bir eseri haline gelmeye başlamıştır.
Bir bilim olarak Coğrafya’nın görevi, insanın doğadan yararlanırken doğa ile uyumlu olmasını, aynı zamanda tüketirken üretmeyi öğretmek olmuştur.
Doğal Sistemleri Oluşturan Doğal Unsurlar
İnsanlar en temel ihtiyaçları olan beslenme, barınma ve giyinme ihtiyaçlarını doğadan yararlanarak sağlarlar. Bunu yaparken yaşadıkları doğal ortam ile uyumlu yaşamak zorundadırlar. Bu yüzden farklı bölgelerde farklı yaşam ve geçim tarzları ortaya çıkmıştır. Peki insan yaşamı için gerekli olan bu doğal unsurlar nelerdir?
Coğrafya biliminin doğal sistemini oluşturan dört doğal vardır:
- Doğal unsurlar doğada kendiliğinden bulunan unsurlara verilen isimdir. İklim, su kaynakları, yer şekilleri, toprak ve diğer tüm doğal unsurlar insanların yaşam biçimini, yiyecek, giyecek ve barınma gibi temel ve ekonomik ihtiyaçlarını aynı zamanda sosyal faaliyetlerini belirler.
- Coğrafya, yeryüzünü meydana getiren doğal ortamları, oluşumunu, özelliklerini, dağılışlarını, bunlarla insan toplulukları arasındaki etkileşimi ve bunun sonuçlarını araştıran pozitif bir bilimdir.
- İnsan ve doğa sürekli etkileşim içerisindedir. İşte bu etkileşim coğrafya biliminin temel konusudur. Örneğin;
- Çöller sıcaklık farkının çok fazla olduğu, çoğu zaman kum fırtınalarının yaşandığı karasal alanlardır. Çölde yaşayan insanların giyim tarzlarına bakıldığında genellikle tüm vücutlarını tamamen örten kıyafetleri tercih ettiklerini görüyoruz. Tarım yerine hayvancılıkla geçimlerini sağladıklarını, yetiştirdikleri hayvanlarında susuzluğa dayanıklı develer olduğunu görüyoruz.Çölde yaşayan insanların giyim kuşamları ve geçim kaynaklarını belirleyen temel faktörün doğal unsurlar olduğu gayet açıktır.
- Ekvatoral kuşakta yağmur ormanlarında yaşayan toplulukların ise neredeyse hiç kıyafet giymeden, balıkçılık ve avcılıkla geçimlerini sağladıklarını görüyoruz. Ekvator kuşağında yaşayan bu toplulukların sazlıklardan ya da bitki yapraklarından evler yaptıklarını görüyoruz.
- Yine kutup çevresinde soğuk kuşakta yaşayan toplulukların ise kalın kürklü giysiler giydiğini, iglo ismi verilen buzdan evlerde yaşadıklarını görüyoruz. Temel besin kaynaklarının ise hayvansal gıdalar olduğunu görüyoruz.
- Aynı şekilde, ekvatordaki yağmur ormanları ve kutuplarda yaşayan insan topluluklarının giyimlerinde, beslenme şekillerinde ve ev yapımında kullandıkları yapı malzemelerinde doğal unsurların söz sahibi olduğu gayet açıktır.
1. Doğal Ortamın İnsanla Etkileşimine Örnekler:
- Soğuk iklim bölgelerinde evlerin kalın duvarlı, küçük pencereli ve dik çatılı olması
- Güneydoğu Asya’da yaşayan insanların temel besin kaynaklarının pirinç olması
- Orta kuşakta yaşayan insanların mevsimlere göre giysi ihtiyaçlarının fazla olması
- Yer şekillerinin engebeli olduğu Doğu Karadeniz kıyılarında temel geçimin balıkçılık olması
- Doğu Anadolu Bölgesi’nde kar yağışı ve don olaylarının ulaşımı olumsuz etkilemesi
- Deprem, tsunami, kasırga gibi olayların can ve mal kaybına neden olması
- Eskimoların kar örtüsüyle yaptıkları İglo denilen evler yaşaması
- İç Anadolu’da kuru tarım yöntemleri ve nadasın uygulanması
- Doğu Anadolu’da nüfus yoğunluğunun az olması
- İlk medeniyetlerin (Mezopotamya, Mısır, Hint ve Çin) su kaynaklarının ve verimli toprakların etrafında kurulup gelişmesi
Beşerî Unsurlar
Daha öncede bahsedildiği gibi, sanayi ve teknolojinin ileri düzeye ulaşması ile hem insan doğal kaynakları daha hızlı tüketme yoluna gitmiş hem de doğaya egemen hale gelirken maalesef birçok yerde doğayı yok etme pahasına bilinçsizce Coğrafya’ya müdahale etmiştir.
Beşerî sistemler içerisinde insan ve insan etkinlikleri vardır. Nüfus, yerleşme ve göç beşeri sistemler içerisinde yer alır. Ayrıca ekonomik faaliyetlerin tamamı (avcılık toplayıcılık, tarım, hayvancılık, madencilik, ormancılık, sanayi, ticaret, ulaşım, turizm, enerji üretimi, hizmet sektörü) Coğrafya biliminin inceleme alanına girer.
2. İnsan Faaliyetlerinin Doğal Ortam ile Etkileşimine Örnekler:
- Akarsu ve göller üzerine, barajların ile HES’lerin yapılması
- Bataklıkların ve göllerin kurutulması
- Tüneller, köprüler ve viyadüklerin yapılması
- Sulama kanallarının yapılması
- Maden ocaklarının işletilmesi
- Ormancılık faaliyetleri için ağaç kesilmesi
- Sanayi faaliyetleri için fabrikaların yapılması
- Deniz ve okyanuslara kanalların yapılması
- Deniz kıyılarına setlerin yapılması
- Tarım ve turizm etkinlikleri
- Termik santrallerle enerji üretilmesi
- Kentleşmenin arttığı yerlerde toplu konutların yapılması
- Denizlerin doldurularak hava alanlarının inşa edilmesi
- Anız yakmak (tarlayı ataşe vermek)
- Nadas (toprağı boş bırakmak) uygulaması ile erozyon riskini artması
- Tarım arazilerinin ve SİT alanlarının imara açılması
3. İnsanın Doğa İle Uyumlu Yaşamasına Örnekler:
- Arazi kullanımını doğru ve bilimsel olarak planlı bir şekilde yapmalıyız.
- Orman ve mera alanları korunmalı ve ıslah edilmelidir.
- Bataklık ve göller korunmalıdır.
- Fosil yakıt kullanımından vazgeçilmeli, doğa dostu yenilenebilir alternatif enerji kaynakları kullanılmalıdır.
- Çevre kirliliğine karşı önlemler alınmalıdır.
- Organik tarıma önem verilmelidir.
- Geri dönüşüm ve kazanım yaygınlaştırılmalı ve teşvik edilmelidir.
Neden Coğrafya Öğrenmeliyiz?
- Doğal sistemlerin oluşum ve gelişim süreçlerini anlayabilmek için Coğrafya öğrenmeliyiz.
- Doğal ve beşerî süreçlerin kendi içindeki işleyişleri ile birbirlerini nasıl etkilediklerini ve bu işleyişin zaman içerisindeki değişimini anlayabilmek için Coğrafya öğrenmeliyiz.
- Giderek birbirine bağımlı hâle gelen doğal ve beşerî süreçlerin birbirleriyle ilişkilerini kavrayarak yaşanılan yerin konumu ile fiziksel ve kültürel özelliklerini öğrenebilmek için Coğrafya öğrenmeliyiz.
- Coğrafi süreçlerin geçmişteki durumundan hareketle insanların yaşam tarzlarının zaman içindeki değişimini ve çevreyi nasıl etkilediklerini anlayabilmek için Coğrafya öğrenmeliyiz.
- Coğrafi olaylara ilişkin olarak “nerede, nasıl ve niçin?” gibi sorular sorarak yaşanılan yer, bölge ve ülkenin ve tüm dünyaya ilişkin zihin haritasını oluşturmak için Coğrafya öğrenmeliyiz.
- Toplumun mekânsal organizasyonundan hareketle dünyadaki benzerlik ve farklılıkları kavrayabilmek için Coğrafya öğrenmeliyiz.
- Yerel ve küresel ölçekte coğrafi olay ve olguların mekânsal dağılımını tanıyabilmek için Coğrafya öğrenmeliyiz.
- Fiziksel çevre ile toplum arasındaki ilişkileri ilgilendiren konularda doğru kararlar verebilme yeteneğine sahip olabilmek için Coğrafya öğrenmeliyiz.
- Dünyadaki sınırlı doğal kaynakların kullanımına ve korunmasına yönelik planlamalar konusunda akılcı karar verebilme yeteneğine sahip olmak için Coğrafya öğrenmeliyiz.
- Giderek küreselleşen dünyada karşılıklı bağımlılığı anlayabilmek ve dünya vatandaşı olabilmek için coğrafya öğrenmeliyiz için Coğrafya öğrenmeliyiz.
Son söz; Coğrafyasını bilmeyenlerin tarihini başkaları yazar. Tarihini bilmeyenlerin Coğrafyasını başkaları çizer.
Erhan ANADOL
Teşekkür ederim, coğrafya konularını buradan öğreniyorum =)
Rica ederim Berk, kolay gelsin.
Sağ olun hocam yazılıya çalışmamda bu site çok yardımcı oldu.
Rica ederim Yiğit, yararlı olmasına çok sevindim. Başarılar dilerim.