Türkiye’de Depremler
Türkiye, Arabistan ve Afrika ile Avrasya levhası arasında sıkıştığından sıklıkla tektonik depremler yaşanan bir ülkedir.
Ülkemizdeki deprem alanları farklı bölgelere ayrılmaktadır. Tuz Gölü’nün güneyi ile Anamur Burnu arasındaki bölge riskin az olduğu alanıdır. Konya-Karaman çevresi, Marmara’da Yıldız dağlarının etrafı, Zonguldak çevresi, Kırşehir, Menteşe ve Mardin masifi riskin az olduğu diğer alanlardır.
Türkiye, Kuzey Anadolu Fay Hattı (KAF), Doğu Anadolu Fay Hattı (DAF) ve içerisinde birçok fayı barındıran Batı Anadolu Fay Hattı (BAF) olmak üzere 3 hattın üzerinde yer alıyor. İstanbul’u da kapsayan KAF, dünyanın en tehlikeli ve aktif yanal atımlı faylarındandır.
Deprem haritasına göre, Türkiye KAF, DAF ve BAF hatları üzerine kurulmuş sık sık depremler yaşan bir ülkedir. Özellikle Ege Bölgesi’ne yayılan Batı Anadolu Fay Hattı çok fazlaca tektonik depremlerin yaşandığı alanlardandır.
Ülkemizde karstik bölgelerde görülen çökme depremlerin etki alanı çok dardır. Bu tür depremler Akdeniz ve İç Anadolu Bölgesi’nde yaygındır ve yer altı mağara tavanlarının çökmesiyle gerçekleşir.
Türkiye’de aktif bir yanardağ olmadığından volkanik deprem görülmemekle beraber bu risk de her zaman vardır.
Basından bir haber: Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Şener, Hasan Dağı’nın aktif bir dağ olduğunu ve uykuda olduğuna işaret ederek, 5.1 depremin Hasan Dağı’nın etkileyip etkileyeceğini araştırmaya başladıklarını söyledi. (20 Eylül 2020)
Türkiye ve çevresinde ise 1903’ten bugüne kadar 6 ve üzeri büyüklükte 66, 7 ve üzerinde de 15 deprem yaşandı.
Erzincan’da 27 Aralık 1939’da yaşanan 7.9 büyüklüğündeki deprem 114 yıldaki en şiddetli sarsıntı olurken, bunu, 7.8 büyüklüğündeki 17 Ağustos 1999 Gölcük depremi izler.
