10. Sınıf CoğrafyaTYT Coğrafya

Türkiye’de Bitki Örtüsü

Türkiye, bitki örtüsü çeşitliliği bakımından zengin bir ülkedir. Ülkemizde bitki türlerinin çeşitlilik göstermesinde iklim, yer şekilleri ve toprak yapısının yanı sıra insanlar da etkili olmuştur.


Ülkemizdeki doğal bitki örtüsünün bugünkü görünümü alması Senozoik’te gerçekleşmiştir. Ilıman kuşakta yer alan Türkiye’de çok kısa mesafelerde bile iklim bakımından önemli değişiklikler görülmektedir. Bu nedenle ülkemizin bitki türü sayısı, Avrupa kıtasının tamamındaki bitki türü sayısına yakındır. Ülkemizde 12.000 civarında bitki türü ve alt türleri tespit edilmiştir.
Türkiye arazisi üzerinde yerleşik hayatın başlamasıyla birlikte gerek yakacak elde etmek için gerek savaşlarda, bitki örtüsü yoğun bir tahribata uğramıştır.
Türkiye’deki bitkilerin bir kısmı relikt adı verilen, geçmiş jeolojik zamanlardan kalma bitkilerdir. Örneğin huş ağacı, eğrelti otu, ıhlamur, kestane, fındık, karaçam ve köknar relikt bitkilerin örnekleridir. Bunlar, geçmiş dönemlerde geniş bir yayılma alanına sahipken değişen iklim koşullarından dolayı büyük ölçüde yok olmuş ve belirli alanlarda tutunabilmiş bitki türleridir.

Ülkemizdeki bitkilerden bir kısmı da endemik türlerdir. Bu bitkiler, yeryüzünde yalnızca belirli bir alanda yetişir. Türkiye bu tür bitkiler bakımından zengin bir ülkedir. Köyceğiz Gölü çevresinde bulunan sığla ağacı, Datça ve Teke yarımadalarındaki Datça hurması, Kazdağı’ndaki Kazdağı köknarı, Göller Yöresi’ndeki kasnak meşesi ile Kastamonu ve Yozgat çevresindeki İspir meşesi endemik türlerin başlıcalarıdır.

Ülkemizdeki başlıca bitki örtüleri ormanlar, çalılar (maki, psödomaki, garig) ve ot toplulukları (bozkır ve dağ çayırlar)dır.

1.Ot Toplulukları

Bozkırlar, ülkemizde İç Anadolu, İç Batı Anadolu, Ergene Havzası, Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu’da geniş yer kaplar.
İlkbaharda yeşeren bozkırlar, sıcak ve kurak yaz döneminde kurumaktadır. Bozkırları oluşturan bitkiler çoğunlukla kuraklığa dayanıklıdır. Bunların bir kısmı dikenli, bir kısmı tüylü ve dikenlidir.

Geven, yavşan otu, gelincik, peygamber çiçeği, yumak otu, üzerlik otu, deve dikeni, sütleğen ve kekik bozkırları oluşturan bitkilerin başlıcalarıdır.

Bozkır alanlarından bazıları ise ormanların yok edilmesiyle ortaya çıkmıştır. Bu nedenle bozkırlar arasında yer yer ağaçlara da rastlanır. Bu tür bozkırlara antropojen bozkır denir. İç Anadolu ve Ergene Havzası antropojen bozkırların görüldüğü yerlerdir.

2.Çalı Formasyonları

Çalılar, çoğunlukla ormanların tahrip edildiği yerlerde ortaya çıkan bitki örtüsüdür.
Çalı bitki örtüsünün başlıcaları maki, garig ve psödomakidir.

Maki, Akdeniz iklim bölgesinin bitki örtüsüdür. Bunlar, kızılçam ormanlarının tahrip edildiği yerde ortaya çıkar. Çalı ve ağaççıklardan oluşan makiler, yıl boyunca yeşil kalır. Derin bir kök sistemine sahip olan makilerin yaprakları küçük ve serttir. Buharlaşmanın fazla olmasından dolayı makilerin yaprakları, su kaybını önlemek için, keçeli veya mumsu reçineli bir katmanla kaplıdır. Yabani zeytin (delice), keçiboynuzu, sakız ağacı, laden, funda, katran ardıcı, böğürtlen, zakkum, sandal ağacı, Akdeniz defnesi, menengiç, mersin, koca yemiş, kermez ve pırnal meşesi makilerin başlıca üyeleridir. Akdeniz, Ege ve Marmara’da yaygın olan makiler, deniz seviyesinden itibaren 800 metreye kadar çıkabilmektedir.

Garig, makilerin yok edildiği yerlerde makilere göre çok kısa boylu çalılar yetişmektedir. Bu tür çalılıklara garig denir. Abdest bozan, diken çalısı, laden, nane, funda ve sarı çiçekli yasemin, gariglerin başlıca elemanlarıdır. Mut, Çeşme, Karaburun, Bergama ve Bodrum çevresi gariglerin görüldüğü başlıca yerlerdir.

Psödomaki Orta kuşağın her mevsimi yağışlı yerlerinde, ormanların yok edilmesiyle ortaya çıkan çalılar psödomaki (yalancı maki) olarak adlandırılır. Bu makilerin özelliklerinden biri, kışın yapraklarını dökmeleridir. Yabani fındık, kestane, ıhlamur, kocayemiş, yabani çilek, ayı üzümü, sandal, menengiç, akçakesme psödomakilerin başlıca üyeleridir. Türkiye’de Orta Karadeniz’de ormanların tahrip edildiği yerlerde yaygındır.

3.Ormanlar

Ormanlar ülkemizin %27,6’sını kaplamaktadır. Bu değerin yaklaşık %80’i kıyı kesiminde bulunmaktadır. Türkiye’deki ormanların yaklaşık yarısı Akdeniz ve Karadeniz bölgelerinde yer alır.

Antalya, Kastamonu, Muğla ve Mersin orman alanı en fazla olan illerdir. Ormanların il yüz ölçümüne oranı bakımından en zengin iller ise Karabük, Muğla ve Kastamonu’dur.

Orman bakımından en bakımından en fakir bölgemiz Güneydoğu Anadolu’dur.

Ormanlar koru, bozuk koru, baltalık ve bozuk baltalık olmak üzere gruplara ayrılmaktadır. Koru ormanı, tohumdan veya ekim ve dikim suretiyle yetişmiş ormanlardır. Baltalık orman ise geniş yapraklı ağaçların dip kütüklerinden veya köklerinden çıkan sürgünlerden yetişen ormanlardır. Türkiye’deki ormanların %80’i koru, %20’si baltalık ormanlardan oluşmaktadır.

Ülkemizdeki geniş yapraklı ağaçların başlıcaları kayın, gürgen, ıhlamur, kavak, meşe, kestane, kızılağaç ve çınardır.

Ülkemizdeki ormanların bir kısmı geniş bir kısmı da iğne yapraklı ağaçlardan oluşur. İğne yapraklı ağaçların başlıcaları ise kızılçam, karaçam, sarıçam, köknar, ardıç, sedir, fıstık çamı ve ladindir.


Orman alanlarımızdan bazıları da iğne ve geniş yapraklı ağaçların bir arada bulunduğu karma ormanlar şeklindedir. Karadeniz Bölgesinde yaygın olarak görülür.

Ülkemizde özellikle Akdeniz iklim bölgelerinde görülen Kızılçam ve Fıstık çamı türleri iğne yapraklıdır. Ancak özellikle dağların daha fazla güneşlenen güney yamaçlarında yayılış gösterir. Reçinesi bol olan Kızılçamlar, orman yangınlarının yazın kurak dönemde sıklıkla görüldüğü alanlarda yer alırlar.

Ülkemizde yaygın olan bir ağaç türü de meşedir. Hem kuraklığa hem de soğuğa dayanıklı meşeler, hemen hemen tüm coğrafi bölgelerimizde görülür. Meşe, erozyonla mücadelede sıklıkla kullanılan bir ağaçtır.

Türkiye’de dağların yüksek kesimlerinde ve sıcaklığın düşük olduğu iklim bölgelerinde soğuğa dayanıklı olan Sarı çam ve Kara çam ormanları yaygındır.

İlgili İçerikler

2 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir