11. Sınıf CoğrafyaAYT Coğrafya

Tarım ve Ekonomi

Tarım, insanlık tarihinin ilk üretim biçimidir ve günümüzde hâlen yeryüzündeki en yaygın ekonomik etkinliktir.

Ülkelerin ekonomisinde önemli bir yere sahip olan tarımın gelişimini bilim insanları üç döneme ayırmaktadır. Bunlar birinci, ikinci ve üçüncü tarım devrimleri olarak adlandırılmaktadır.

Günümüzden yaklaşık 10.000 yıl önce insanlar, tarımı keşfetmiş ve Orta Doğu’da tarımsal üretime başlamışlardır. Tarım ürünlerinin yetiştirilmeye başlandığı, bazı hayvanların evcilleştirildiği bu dönem Birinci Tarım Devrimi ya da Neolitik Devrim olarak adlandırılmaktadır.

İkinci Tarım Devrimi’nin başlangıcı günümüzden yaklaşık iki bin yıl öncesine dayanmaktadır. Demirin işlenmeye başlandığı bu dönemde demirden saban yapılmış, böylece toprak daha kolay işlenmiştir. Bunun sonucunda tarım alanları genişlemiştir.

Üçüncü Tarım Devrimi, laboratuvarlarda gerçekleştirilen yenilikleri ifade etmektedir. Bu devrimin başlangıcı, 1960’lara dayanmaktadır. Filipinler’deki Uluslararası Pirinç Araştırma Enstitüsünde, Çin ve Endonezya’da yetişen iki pirinç türü melezleştirilerek daha iri taneli bir pirinç türü elde edilmiştir. 1982’de ise on üç pirinç türü karıştırılarak daha kısa süre içinde yetişen ve yılda üç ürün verebilen bir tür elde edilmiştir. Sonraki süreçlerde hastalıklara dayanıklı ve daha verimli ürünler üretilmiştir. Bu uygulama, diğer tarım ürünlerine de uygulanmıştır. Teknolojinin hızla geliştiği günümüzde bu yenilikler hâlen devam etmektedir.

Günümüzde gelişmişlik düzeyi farklı olan ülkelerde uygulanan tarım teknikleri de farklıdır. Bu yöntemleri, modern ve geleneksel yöntemler olarak iki gruba ayırabiliriz.

Doğa koşullarına bağımlılığın belirleyici düzeyde olduğu, modern araç ve gereçlerin sınırlı olarak kullanıldığı geleneksel tarım tekniğinde üretim, daha çok aile ihtiyacını gidermeye yöneliktir. Ekstansif tarım tekniği de denilen bu yöntemde üretimdeki dalgalanmalar, büyük ölçüde iklim koşullarına bağlı olarak gerçekleşmektedir. Modern ya da intansif olarak adlandırılan tarım yönteminde ise verim yüksektir ve üretimde dalgalanmalar azdır. Toprağın işlenmesi, sulama, gübre kullanımı ve zararlılarla mücadele, gelişmiş araç ve gereçlerle yapılmaktadır.

Şimdi farklı tarım teknikleri uygulayan ülkelerden Fransa ve Somali’yi inceleyelim.

FRANSA’DA TARIM…

Dünyanın önemli ekonomik güçlerinden olan Fransa’da daha çok sanayi ve hizmet sektörü gelişmiştir.

Aktif nüfusun yaklaşık %3 ü tarım sektöründe çalışmaktadır.

İklim çeşitliliğine bağlı olarak tarım potansiyeli yüksek ve tarım çeşidi fazla olan bir ülkedir.

Fransa Avrupa’nın en önemli tarım ürünü üreticilerindendir. Bunun yanında ormancılık ve hayvancılıkta önde olan bir sanayi ülkesidir.

Sahip olduğu arazinin %35,5 inin ekili olduğu ülkede buğday, arpa, şeker pancarı, mısır, üzüm, elma ve patates yetiştirilir.

Arazisinin %16,9 u mera ve çayırlardan oluşan Fransa da hayvancılık faaliyetleri, daha çok ahır hayvancılığı şeklinde yapılmaktadır. Orman alanları ise ülke arazisinin yaklaşık 1/3 ünü kaplar.

AB ülkelerinin tarımsal üretiminin %25 ini Fransa sağlar.

En fazla yetiştirilen ürün 33,7 milyon tonla şeker pancardır. Bu ürünü buğday, mısır, arpa, patates ve üzüm izlemektedir. Tarım intansif yöntemlerle yapıldığı için birim alandan elde edilen verim yüksektir. Sulama yapıldığı için üretim miktarları da fazladır.

Avrupa’nın buğday ambarı olarak bilinir. Sebze, meyve üretimi ve bağcılık da önemlidir.

Bağcılık; Bordeaux, Güney Fransa ve Lyon çevresinde önem kazanır. Üzüm üretiminin büyük bölümü şarapçılıkta kullanılır.

Tarım gelirlerinin yarıya yakını hayvancılıkta elde edilir. Kuzey ve batı kesimlerinde sığır, güney kesinlerinde ise koyun ve keçi yetiştirilir. Atlas Okyanusuna kıyısı olduğundan modern yöntemlerle balıkçılık yapılmaktadır.

SOMALİ‘DE TARIM…

Doğu Afrika’nın Hint Okyanusuna uzanan yarımadada yer alan bir ülkedir. Başkentİ Mogadişu’dur. Kuzeybatısında Cibuti, güneybatısında Kenya, kuzeyinde Aden Körfezi, batısında ise Etiyopya yer alır. Afrika’nın en uzun kıyısına sahiptir.

Somali ekonomisinin yaklaşık %80 i hayvancılık ve çiftçiliğe dayanır. Deve, koyun, keçi ve sığır yetiştirilir.

Ülke arazisinin ¼ ü tarıma uygundur. Ancak %2 lik bir bölümde ekim yapılır. 

Nehirler boyunca uzanan topraklar oldukça verimlidir. Başlıca tarım ürünleri mısır, susam, fasulye, pamuk, şekerpancarı, süpürgedarısı ve muzdur. 

Somali küçük bir endüstriye sahiptir ve daha çok tarıma dayalı küçük çaplı sanayi kolları mevcuttur. Tonbalığı ve paket et endüstrisi, tekstil ve şeker, sabun-yağ sanayi mevcuttur.

Afrika’nın okyanusa en uzun sınırı olan ülkesi konumundaki Somali, binlerce kilometrelik alanda dünyanın en yüksek kaliteli balıklarına sahiptir. Ancak savaş yıllarından üretilen korsanlık sorunu ile balıkçılık yapılamaz hale gelmiş ve Somali kıyıları küresel aktörlerin nükleer ve kimyasal atık sahası haline getirilerek değerli balık varlıkları da talan edilmiştir. Balıkçılık ilkel yöntemlerle yapılmaktadır.

Yiyecek krizleriyle tanınan Afrika’nın en fakir ülkelerinden Somali, Türkiye’nin başı çektiği proje sayesinde tarım topraklarını işlemeye başladı. Somali’nin ekili alanları Türkiye’ninkinden fazla ve toprak tarıma çok uygun. TİKA ve İHH’nın girişimleriyle gerçekleştirilen Tarım Okulu sayesinde Somalililer Türkiye’den giden tohumları ektiler ve hayatlarında ilk kez salatalık, acur, roka, semizotu, maydanoz, kavun ve patlıcan gibi sebzelerle tanıştılar.

İlgili İçerikler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir