11. Sınıf CoğrafyaAYT Coğrafya

Arazi Kullanım Şeklinin Çevreye Etkisi

Arazi kullanım şekli, çevre açısından büyük bir önem taşımaktadır. Çünkü plansız ve yanlış
arazi kullanımı sonucunda çevreye büyük zararlar verilebilmektedir. Örneğin bitki örtüsünün tahrip
edilmesi, tarlaların nadasa bırakılması ve tarlaların eğim yönünde sürülmesi, toprak erozyonuna neden olmaktadır. Bunun sonucunda verimli topraklar yok olmaktadır. Aynı şekilde verimli tarım alanlarının yerleşme ve sanayi alanı olarak kullanılması, fay hatlarının bulunduğu yerlerde ve akarsu taşkın yataklarında yerleşmelerin kurulması, dere yataklarına çeşitli materyallerin dökülmesi, önemli çevre sorunlarına neden olabilmektedir.


1. Yanlış arazi kullanımının başlıca nedenleri şunlardır:


• Tarım alanlarının yerleşmeye açılması,
• Tarıma elverişli olmayan alanların tarıma açılması,
• Yerleşmeye elverişli olmayan alanların yerleşmeye açılması,
• Ormanların ve diğer bitki örtüsünün tahrip edilmesi,
• Aşırı ve erken otlatma,
• Yanlış tarım yöntemleri,
• Yolların verimli tarım alanlarından geçirilmesi,
• Çöplerin rastgele arazilere bırakılması,
• Dere yataklarına çeşitli materyallerin dökülmesi,
• Akarsu kenarlarına setler yapılması.

2. Arazi Kullanımında Planlama İlkeleri


Etkili arazi kullanımı için yapılması gerekenlerin başlıcaları şunlardır:

  1. Su kaynakları tespit edilmelidir.
  2. Çevrenin iklim koşulları ve hâkim rüzgâr yönü araştırılmalıdır.
  3. Ekosistemin özellikleri incelenmelidir.
  4. Çevredeki beşerî ve ekonomik koşullar belirlenmelidir.
  5. Yer altı ve yer üstündeki doğal kaynaklar tespit edilmelidir.
  6. Toprak özellikleri incelenmelidir.
    Bu çalışmalar sonucunda çevre duyarlılığı da göz önünde bulundurulmalı ve arazinin alternatif
    kullanma şekilleriyle ilgili projeler hazırlanmalıdır. Hazırlanan bu projeler içinde doğanın sürdürülebilir
    kullanımı göz önünde bulundurularak arazinin hangi amaçlarla kullanılacağına karar verilmelidir.

Türkiye’de doğal kaynakların kullanımıyla ilgili çevre planlarına önem verilmektedir. Özellikle bölgesel kalkınma projeleri bu tür planlamalar çerçevesinde hazırlanmıştır. Bu kalkınma projelerinde ekonomik ve sosyal gelişmeler, altyapı yatırımları ve doğal kaynak kullanımları çevre koşullarıyla birlikte ele
alınmaktadır.

Bir örnek olarak Zonguldak, Bartın ve Karabük Projesi’ni örnek olarak inceleyelim:

Projenin başlıca hedefleri taş kömürü ve demir çelik işletmelerinin daha kârlı hâle getirilmesi, işletmelerde yeni teknik ve yöntemlerin kullanılması, taş kömürü için verimli üretim alanlarının seçilmesi, yeni iş alanlarının açılması; ulaşımın, hayvancılığın ve tarımın geliştirilmesi ile organize sanayi bölgelerinin oluşturulmasıdır.

Zonguldak, Bartın ve Karabük Projesi çerçevesinde bir havza yönetim merkezi oluşturulmakta, bu merkez Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Valilikler, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, bakanlıkların il müdürlükleri ve belediyeler olmak üzere merkezî ve yerel yönetimlerden meydana gelmektedir. Bu birimler, çevre düzenleme planının verilerinin sürekli güncel tutulması, kaynak yaratılması, plan ve proje üretilmesi, karar ve uygulama süreçlerinin yönlendirilmesi görevlerini üstlenmektedir.

Bu plan küresel ısınma, orman ve su kaynakları ile tarım alanlarının korunması ve sürdürülebilir gelişimini sağlamaya yöneliktir. Doğal kaynak kullanarak hem yerel hem de küresel sorunların bir kısmı çözülmeye çalışılmaktadır.

Zonguldak, Bartın ve Karabük Projesi’nde uygulanan çevre planının hazırlanmasının gerekçeleri
şöyle belirtilmektedir:

• Planlama Bölgesi’nin hedef ve stratejilerini belirlemek,
• Koruma – kullanma dengesini kurmak,
• Farklı temel ekonomik sektörlerin gelişme hedeflerini, sürdürülebilirlik bağlamında sağlıklı bir
çevrede geliştirmek,
• Çevreyi sürdürülebilir kılma ve sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak üzere arazi kullanım kararlarını belirlemek, kentsel ve kırsal gelişmeleri değerlendirmek ve yönlendirmek,
• Planlama Bölgesi’nin doğal, tarihsel ve kültürel değerlerini korumak,
• Alt ölçeklerde hazırlanacak her türde fiziki ve sosyoekonomik plan ve projelere esas oluşturacak
planlama kararlarını oluşturmaktır.

Sonuç olarak, bir bölgede doğal kaynakların kullanılmasında mutlaka çevre planlaması yapılmalıdır. Hem fiziki hem de beşeri coğrafya koşulları dikkatle incelenmelidir. Aksi takdirde yeryüzünün önemli bir kısmında yaşanan çevre kirliliği, doğal kaynakların verimsiz kullanımı, çevre tahribatı, doğal kaynakların hızla tükenmesi gibi çevre felaketleri yaşanmaya devam edecektir.

Coğrafya bilimi, sadece tüketerek mutlu olmanın imkansız olduğunu ve doğayla uyumlu üretim yaparak insanların yaşamını sürdürebileceğini öğretmektedir.

İlgili İçerikler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir