Su Ekosistemlerinin İşleyişi

Yeryüzünün büyük bir kısmını kaplayan su ekosistemlerinin, diğer doğal sistemlere ve insan yaşamının işleyişine önemli etkide bulunmaktadır.

Deniz ve okyanuslardan buharlaşan su, karalara yağış olarak düşmektedir.

Buharlaşmayla atmosfere geçen su buharı nem, bulut, sis ve yağış gibi hava olaylarını oluşturmakta, yeryüzünün aşırı ısınmasını ve soğumasını önlemektedir.

Yağışlar, doğal bitki örtüsünün yetişmesinde ve diğer canlılar için hayati öneme sahip olan su kaynaklarının beslenmesinde büyük bir öneme sahiptir. Yer altı sularının akarsuların ve göl sularının tükenmemesi bu yağışlara, diğer bir deyişle su döngüsüne bağlıdır.

Kayaçların ayrışması ve toprak oluşumunda önemli bir etkiye sahip olan su, aynı zamanda yer şekillerinin biçimlenmesinde de önemli bir etkiye sahiptir.

Okyanus ve denizlerdeki akıntılar, sıcaklığı bir bölgeden başka bir bölgeye taşıyarak sıcaklık dağılışını dengelemektedir.

Deniz ve okyanuslarda dalgalarla havaya karışan aerosol adı verilen tuzlar, yoğunlaşma çekirdeklerini oluşturarak yağış oluşumunu kolaylaştırmaktadır. Yağışlarla yere düşen aerosoller aynı zamanda toprağın verimini artırmaktadır.

NOT: Sulak alanların korunması için İran’ın Ramsar Şehri’nde yapılan ve ülkemizin de taraf olduğu Ramsar Sözleşmesi, sulak alanların tanımı ve korunmasını içeren bir sözleşmedir.

Ülkemizde çok sayıda sulak alan bulunmaktadır. Bu sulak alanların bir kısmı Ramsar Sözleşmesi’ne göre korunma statüsündedir. Akyatan Gölü (Adana), Burdur Gölü, Gediz Deltası (İzmir), Kuş Gölü (Balıkesir), Seyfe Gölü (Kırşehir), Ulubat Gölü (Bursa), Kızılırmak Deltası (Samsun), Göksu Deltası
(Mersin), Sultan Sazlığı (Kayseri), Yumurtalık Lagünü (Adana), Meke Tuzlası Gölü (Konya), Kızören Obruğu (Konya), Nemrut Gölü (Bitlis) ve Kuyucuk Gölü (Kars) koruma altında olan sulak alanlarımızdandır. Bu alanlarımızın her biri endemik özelliğe sahiptir.